Saturday, February 23, 2008

Artemis'in İsteği -1- Nur Cemaati

Nur Cemaati'nin yani Sadi-i Nursi'nin öğretilerini Fetullah Gülen ile takip eden cemaatin temeli İzmir Kestanepazarı'nda imamlık yapan Gülen'in 3 seferde 11'erden yetiştirdiği 33 öğrencisi ile başlamıştır. Bu öğrencilerin birçoğu şu anda "ülke abisi" denilen konumlarda bulunmaktadır.

Sistemde Yapılanma
Sistem içerisindeki herkese "şakirt" denir. Şakirtler bu işe baş koymuş kişilerin genel adıdır.
Bu sistem "abilik" denilen yükselme sistemine göre çalışır. Her grubun bir abisi yani sorumlu müdürü vardır. Genelde "istişare" adı verilen ortak sohbetler neticesinde karar verildiği söylense de abilerin dediği kuraldır.
Abiler; ilçe abisinden ülke abisine kadar giden bir hiyerarşi içerisinde yönetimde bulunurlar.
Sistemdeki abilerin yerini yurtlarda kat abisi yani "belletmen" alır ve çocukların "iman" durumlarını kayıt altında tutar. Kayıttan kasıt örneğin şöyle olabilir:

- Ahmet'in durumu iyiye gidiyor. Namaza başladı ama hala sigara içiyor.
ya da
- Mehmet bize yakın gözüküyor. Eve çıkartılabilir.

İkinci cümlede geçen "ev"ler ışık evleridir. Bu evlerde ev abisinin yerini "imam"lar alır. Evin yöneticisi konumundadırlar ve masrafların ayarlanması; evin çekip çevrilmesi, gençlerin namazlara katılımının sağlanması, Nur Kulliyatı'ndan okunması (Said-i Nursi'nin kitaplarıdır) vb. birçok konudan sorumludurlar.

Sistemin Mali Kaynakları
Sistem neredeyse tamamiyle hibelerle yürümektedir. Onlarca okul, yurt, ev, kurs merkezi vb. esnafların karşılıksız olarak verdiği paralarla çevrilmektedir. Belki de "maddi" karşılık beklemeden verilen paralarla demek daha doğru olur çünkü amaç islamın yayılması ve buna vesile olunarak cennet bahçelerinden güzel bir yere sahip olmaktır.
Verilen paraların "vergi" durumuna bakılmaz. Yani bu para helal olmayan yollardan da kazanılmış olabilir ki zaten kayıtsız verilmiş olan para vergisi verilmemiş paradır. Konuya bakış açıları "Bu düzen şeytan düzeni, biz bu düzenle savaşıyoruz. Öyleyse her şey mübahtır" şeklinde olduğu için bundan gocunmazlar.

Okullar
Okullarda mümkün mertebe cemaatin öğretmenleri cemaat ve cemaat dışındaki çocuklara hizmet vermek üzere görevlendirilirler. Bu öğretmenler ışık evlerinde yetişmiş, yurtlarda kalmış ve sistemi bilen kişilerdir; cemaatçesi "imanı sağlam" kişilerdir. En iyi okullarda eğitim görenler yurt dışındaki okullara gönderilirler. Zaten amaç cennetten yer sahibi olmak olduğu için öğrenciler de her şeylerini geride bırakıp giderler.

Öğrenci profili
Öğrencilerin birçoğunun maddi durumunun kötü olduğu öğrencilerden olması tesadüf değildir. Bu sebeple sistemin çarklarında "mecburen" dolanırlar. Bir de üzerine yurt evinde kalmanın bedelinin normal bir evde kalmanın neredeyse 1/4'ü (Ör: 2 kişinin ev tutması 500 YTL masraf yapıyorsa nur evinde 150YTL yeterli olabilir) oranında olduğu düşünülürse; bu, bir noktadan sonra "kârlı" bir iş bile olabilir. Bu sebeple gençlerin büyük bir kısmı mecburiyetten sistemin içerisine girip alışkanlık ile sistemde kalmakta ve zamanla sistemin düşünmeyen bir parçası haline gelmektedirler.

Hoşgörü
Cemaatin propagandasını yaptığı hoşgörü ne yazık ki cemaat içerisinde pek yoktur. Örneğin bir ışık evinde Cumhuriyet gazetesi okunmaz; okunursa hoş karşılanmaz. Bunu evlerin tamamına genellemek mümkün değildir çünkü cemaat içerisindeki insanların olduğu gibi evlerin de durumu homojenlik göstermez. Bu sebeple söylenilenlerin genel hava ile ilgili olduğu düşünülmelidir.

Ev Tipleri
Evler "öğrenci evi; ilk-orta, lise, üniversite", "bekar evi" vb. isimlerle anılır. Bekar evleri yaşları 30'ları aşmış, çalışan ama bekar olan amcalardan oluşur. Öğrenci evlerini ise yukarıda bir miktar açıklamıştık.

Sistemle ilgili birçok ilginç bilgi de verilebilir;
-Evlenmek isteyenler sistemin "çöpçatan" bürosu tarafından evlendirilir.
-Açıklanan yapıların bir benzeri de "ablalık" ismiyle hanımlar arasında yerleşmiştir.
-Arapça öğretimi yaygındır. Abiler arapça okumayı bilirler ama hemen hepsi ne okuduğunu anlamaz çünkü sadece harflerin seslerini çıkartmayı bilirler.
-Birlikte izlenen filmlerde sansür uygulaması her zaman vardır. En ufak bir öpüşme sahnesi bile atlanır.
-Ramazan aylarında yakındaki cemaate bağlı abiler evlerini gençlere açarlar ve her gece farklı bir abide iftar yapılabilir. Bu durum sadece iftara özeldir.
-Mezun olup ayrılacak gençlerin "nüfus bilgileri, çalışmak istediği kurum, ulaşım bilgileri, oturma izni olan ülkeler vb." bilgileri kayıt altına alınır. Bu şekilde kayıtları tutulmuş binlerce genç bulunmaktadır. Bu kayıtlara kimlerin ulaşım imkanının bulunduğu ise belli değildir.

Serinin ilk yazısını Nur Cemaati'ne ayırdık. Aslında yazmaktan bıktığım bir konuydu ama Artemis'in isteğini kıramadık. Eğer detaylandırılımasını istediğiniz bir yer varsa alt başlık olarak o konuyla da ilgili yazabilirim.

5 comments:

Goddess Artemis said...

Muhteşem bir başlangıç olmuş! Elinize sağlık! Diğerlerini de heyecanla bekliyorum :o)

gaykedi said...

orduya sızmak için attıkları taklaları ve ordunun bunu ortaya çıkarması karşısında nasıl denyolaştıklarını yaz.

batu said...

sen sıkılmışsın ama biz özlemişiz bu tip yazılarını herackles.

fethullah gülen hakkında 30 yıllık yol arkadaşı nurettin veren'in kanaltürk'te verdiği röportajın kitap haline getirilmiş halini okudum geçenlerde. kitapta da uzun uzun bilgiler veriliyordu cemaatin işleyişine dair. daha geniş çaplı bir anlatımdı.

aklıma takılan şu ki, bu kadar deşifre ve gözönünde olduktan sonra hala bu işleyiş daha ne kadar sağlıklı ilerleyebilir? bilmediğimiz birşeylerin olması çok olası gibi. ve belki de cemaat lideri gülen'in yurtdışında, gözlerden uzak olması buna yarıyor olabilir.

kemalizm üzerine bir yazı isteyebilirim ilerisi için. kolay gelsin.

Okan Yüksel said...

Çok güzel bir araştırma olmuş, yalnız doddess artemis'in de dediği gibi "bir başlangıç" olmuş.. Eminim devamı da güzel olacaktır..

Anonymous said...

Dün gece cihat etmenizi izlerken "kim bu herackles, nerden biliyor bunları?" diye düşünmüştüm. Tanımasam diyecem ki aralarındamıydın bir zamanlar. Değilse , hulasa yeteneğini takdir edecem.