Thursday, June 25, 2009
Sunday, June 21, 2009
yine ayni hata
Ayrilirken:
- See you around
demeseydi...
Saturday, June 20, 2009
Goz yaslariyla...
Yavuz Turgul & Sener Sen ikilisi cok aglatmistir beni; Kurtulus da. Artik Devrim Arabalari'ni de bu listeye aliyorum...
--
Birinci yer
http://rapidshare.com/files/243831512/upinddevarlari.part1.rar
http://rapidshare.com/files/243851949/upinddevarlari.part2.rar
http://rapidshare.com/files/243890146/upinddevarlari.part3.rar
http://rapidshare.com/files/243906711/upinddevarlari.part4.rar
Alternatif yer
http://sharebase.to/files/Vz671G97ub.html
http://sharebase.to/files/64QY6z0vth.html
http://sharebase.to/files/2T8ZFUKU87.html
http://sharebase.to/files/EGvK48USjx.html
parcalar birbiriyle uyumlu, boylece ikisini rapidden ikisini sharebase'den indirebilirsiniz. Paraniz varsa orjinalini alin, yoksa buyrun izleyin. Alinti "www.sharebus.com" adresindendir.
Friday, June 19, 2009
Raki adabi: "Doldur abi, oyle olmaz!"
Benim bir arkadasim var. Sevgilisi var bu arkadasimin. Aldatir, surekli aldatir kizi. Sorsam "aynisini o yapsa ne olur? diye, hemen celallenir. "Peki bu yaptiklarini duysa" dedigimde de "kesin biter" diye cevap verir. E o zaman sen bunu aldatiyorsun, utanmiyor musun? Yok, utanmaz cunku "o baska bir sey, bana simdi kos gel dese daglari deler de gelirim" der. ona suphem yok; her gece deliyor o daglari zaten!
Delikanli tayfasinin bu guzide ismi raki icerken "oyle az olmaz, doldur yarisina kadar; baska turlu icemiyorum" der; doldurunca da kadehi her agzina goturdugunde yuzunu eksitir. Ulan pezevenk, icemiyorsun iste! Delikanlilik mi bu? Ben de eskiden icemezdim; sevmezdim kokusunu bile ama simdi icerken sanki bal yiyormusum gibi geliyor; seviyorum tadini, hosuma gidiyor. Gitmesine gidiyor da senin gibi kadehin yarisini bogma ile doldurmuyorum; icemem cunku o zaman...
Kendini bil, haddini bil ve her seyden onemlisi edebini bil!
Soyun Ertugrul Soyun
Evvela... Bu pozların nesi cesur anlayamadım?...
Benim bildiğim, ne kadar manken, model, şarkıcı varsa, bu pozlardan daha cüretkar pozlar verdiler.
Soyunup dökünüp poz vermek, gazeteciliğe dahil olmadığına göre, o vakit soyunan her fotomodelin Ayşe Arman'dan daha cesur olduğunu söyleyebiliriz.
Yok, Ayşe Arman'ın soyunması gazeteciliğe dahil ise, o vakit, memleket sathındaki bütün fotomodel kızlarımızın Ayşe Arman'dan daha cesur gazeteci olduğu kesinleşir.
Ayriyeten...
Soyunan bir gazetecinin, fotoğraflarında photoshop yapılmasına izin vermesini de cesaretle pek bağdaştıramadım.
Gerçeği örtmek, gazeteciye yakışmaz. Ben Ayşe Arman'dan 'işte budur gerçek; bu sivilcem, bu çatlağım, bu da selülitim' diye ortaya çıkmasını beklerdim.
Nedense, Ertuğrul Özkök soyunup, Hello dergisine poz verirse, Ayşe Arman'dan daha cesur olacağını düşünüyorum.
Hürriyet'e tiraj olarak döner mi bilmiyorum, ama daha çok konuşulacağı katidir.
Özcan Deniz de yapmıştı... Neden olmasın?
(Atilgan Bayar, Aksam, bugun)
Monday, June 15, 2009
Tesekkurler Istanbul
Tam 15 sene Istanbul'u yoneten ve 5 sene daha yonetecek olan bu zalimler Marmara'da ne yapamamis:
- Tarabya’da mililitrede 3 bin 500, Caddebostan plajında 14 bin 500, Bebek’te 2 bin 500, Emirgan’da ise 2 bin 800 kolibasili çıktı.
- Yüzme sırasında deri, ağız ya da burun yoluyla alınan kirlilik enfeksiyonlara neden olabileceğine dikkat çekildi.
- "Temiz" diye nitelendirilebilecek herhangi bir plajda 1000-2000 arası mikroorganzima bulunması ve mikrooorganizma oranı bu sayıyı geçerse “Burada denize girmek sakıncalıdır” levhasının konması gerekir. Bütün bir Boğaz boyunca denize girmeye uygun bir özellikte plaj yok. (NTVMSNB-bugun)
Sn. Gerizekali, sana seslenmeden bitirmeyeyim yazimi. Ulan bundan oncekiler berbat etti diye Istanbul'u, bunlara da ehliyet mi vermis oluyorlar? Sana ne eskiden kimin ne bok yediginden! Ati alan coktan vekil olmus, sen 15 senedir bok yiyen yoneticilerden hesap sorsana!
Sunday, June 14, 2009
Friday, June 12, 2009
Banu Avar ve yanlis tesbitleri
Bir seyler yazasim yoktu ama ne zamandir ugramadigim Okan Yuksel'i, Gaykedi uzerinden ziyaret edince kendisinin Banu Avar ile roportajini okuma sansim oldum. Ellerine saglik, gercekten kar amaci gutmeyen bir yazarin kendini gelistirmek icin bu kadar cabalamasi takdiri hak ediyor, haddimize ise eger.
Neyse, bu girizgahtan sonra Banu Avar'in yanlis tesbitlerine gelelim:
Evet, ben de bircok insan gibi Avrupa'nin kirli yuzunu(!) Banu Avar'in TRT'deki programlarindan ogrendim; kimlere neler yaptiklarini, nasil iki yuzlu olduklarini, aslinda Turkiye'den ne kadar nefret ettiklerini vb. her turlu tarafli bilgiyi o guzel sunumu ve heyecanli muziklerle bezenmis programlarindan takip ettim. Sonra birgun ver elini gavuristan deyip bir de kendi gozlerimizle gorelim dedik. Gorduk! Pek de ayni fikirde olmadigimizi soylemek isterim. Farkli olan seyleri "kötü" olarak gostermenin sebebini bilememenin saskinligi ile kendisini rafa kaldirmisken su veciz sozleri ile karsilastim:
"Batı bitmiştir! Son kırk yıldır bir tek yazar, bir tek müzisyen, bir tek ressam çıkartamamıştır Batı. Kültürel olarak can çekişiyor. Bilimsel araştırma yapan insan yok Batı’da."
Bati icin "bilim yapan adam yok oralarda" demek gercekten kotu bir analizdir. Banu Hanim'i sevmesem "cahilce, capsiz ve maksati nefreti koruklemek olan bir laftir" derdim. Bati'da bilim yoktur da ne demek? Oyle bir bilim var ki adamlar hala elin Cinlisini, Hintlisini egitip ulkesine geri gonderiyor; orada bilimin gelismesine katki veriyorlar. Buyrun; Stockholm Universitesi, Paris 1 Universitesi, Rotterdam Universitesi, Pompeu Fabra Universitesi vb. bakin bakalim, akademisyenlerin memleketleri neresi? Bilim adamlari hangi ulkenin insani? Vatandasi falan demiyorum, sonra sulanir mesele. Pompeu Fabra'da has Ispanyollar calisiyor, Stockholm'de Isvecliler; Zurich'teki disciler de Isvicreli!
Yapmayin canim; gencleri bilgilendirin ama size guveniyorlar diye de maksadinin ne oldugunu analiz etmekten utanacagim fikirlerle doldurmayin kafalarini!
Friday, June 5, 2009
Ne guzel ozetlemis gavur!
Sarhos yatip, sevisme sonrasi yorgunluguna yenik dustugum sabahlar icin: Hepiniz ayni seyi soylediniz...
Said the moon was ours, yeah
Said the moon was ours, the hell with the day
The sunlight is always gonna take love away
Brings up suspicions and alibies
But I can see blue, tear-blinded eyes
Lies, lies, lies, ohh lies
I got a stone where my heart should be
I got a stone where my heart should be
And nothing I do will make you love me
Id leave this time, break all my ties
Be no more use for any disguise
Lies, lies, lies, ohh lies
I wanna die without pain
I wanna die, oh, without pain
All this desception I just cant maintain
The sun, moon, the stars in the sky
Itd hurt me too bad if you said goodbye
Lies, lies, lies, ohh lies
Bu yazi sana, kiymetini bil!
Hassiktir lan! Sen git de Ugur Dundar receteni tazelesin!
Wednesday, June 3, 2009
Bilim Adaminin Farki: yorum FARKI
*Farki dedik; iyidir, kotudur demedik!
Monday, June 1, 2009
Gerizekalilar
Kadin geliyor diye bagiran su manyaklara bir bakin! Ulan kim geliyor? Aralarinda 40 yaslarinda amcalar falan da var! Elin orospusu degil mi bu? Kizin, kardesin, sevgilin boyle olsun desen kac tanesi ister? Erkek milleti bir yatimlik keyif; kiz milleti de bir atimlik tirnak ister herhalde!
Artik bu isin bir anlami olsun ya! Kim ki bu orospu da ulkemizi begeniyor, begenmiyor!
Hayir isin daha da sacma kismi: bu kariyi cagirmislar otele, kari sey diyor "Bir otele gelmistim..."! Kari geldigi otelin ismini bile hatirlamiyor! Mesele onunla birlikte otelin adinin anilmasi, zaten mesele bu...
Sonra efendim Furkan isminde, Kur'an suresinden ismini almis bir arkadasi da sormus: "O, orada mi? diye"
Bir bakin, konusmasina falan! Bizim "Selin"den ne farki var Avrupa Yakasi'ndaki.
Allah sizi! Ya Acun, seni de seviyorum; sevmesine seviyorum da ne yapacaksin, para kazaniyorsun abi! Ekmeginin pesindesin!..
Bunu yazarken yine duydum: "What's up Istanbuuuul" Heeyaaa... Thaaank youuu" diyor! Ulan biz bu kariyi sevgilisine yaptigi oral seks ile tanidik! Neyini biliriz baska?