Wednesday, April 9, 2008

Özledim

Şöyle, birine aşık olsam. Acı çeksem; süründürse,
"Ahh, ölüyorum mariyaaa" diye haykırsam aşkımı,
Arasam en yakın arakadaşlarımı; "Yeter be kardeşim, kız sevmiyor işte seni; bırak artık abi... Beynimi şeeetin" diyene kadar konuşsam,
Saçma sapan şiirler yazsam baş harflerinden isminin çıkartılacağı (kalkıp birisi -o tarz şiire şu denir- diyecekse balık haline gitsin)
Yalnız kaldığımda üzülmek için açsam fikret kızılok'u "yeteeeer ki, sen sev beniii" diye bağırsam,
Arkadaşlarla oturmaktan keyif almasam,
Onun yüzünü gördüğümde, aynı yerde bulunduğumuzda dahi, sanki sünnet olacak bir çocuk gibi gururlu ama ürkek olsam,
Uykuya dalarken aklımda o olsa, "acaba beni neden kabul etmiyor" desem,
Yanında şekli bana benzemeyen bir çocuk görünce "şu zibidide ne buluyor ki!" diye söylensem, Hatta elini tutan olunca gecelerim kapkara olsa,
Elini omzuma atıp "geçer abi, şimdi ne desek boş; aşık olmak zordur. Lan keşke ben de senin gibi aşık olsam" diyen arkadaşlarla dolsa etrafım; acıya imrenen ben gibi salaklarla,
Annem sorsa arada "oğlum hayırdır, senin bir şeye canın mı sıkkın?" diye,
Dalgın olsam da eş-dost "Aşık mısın oğlum ne bu hal?" deyip keh keh gülseler,
Varsa abim, yoksa ablam yanıma yanaşıp "anlat bakalım" dese; dinleyip beş para etmez öğütler verseler ama yine de ben hepsine anlayışla yaklaşıp kendi bildiğimi okusam,
Sonra dayanamasam, karar versem; "bugün kouşacağım" diyerek yola çıksam,
Kıyafetlerin en güzelini, en nadide parfümlerle bezeyip bedenime sıvasam,
Arkadaşlarının yanında görsem uzaktan; kalbim atmaya başlasa,
Gittikçe yaklaşsam ve zaten bunun farkında olan en yakın arkadaşı beni gösterse,
Kızın yüzü biraz asık, istemeye istemeye selam verse,
Ben de ufak bir selam ile "biraz konuşabilir miyiz?" desem,
Beraber 10 adım uzaklaşsak, artık kalbim ağzımda konuşmaya başlasam: "Seni şöyle seviyorum, kalbim böyle atıyor, uykularım kaçtı..." diye,
Kız da öylesine dinlese ve en ucuzundan "Ben seni....." diye bir cevapla evime postalasa beni!

Ya da?
"Ben seni arkadaş olarak görüyorum" dediği zaman sevdiğim bir dostumun dediği gibi "benim yeterince arkadaşım var, sağol" diyerek karşı atak yapsam; aklım sıra gurur etsem!

Ya da?
Bu sefer de?
"Ben de seni seviyorum be genç! Ne diye bu kadar geciktin!"dese...
Gülen Gözler filmindeki gibi herkes neşe içerisinde birbirine baksa ama ekranda "SON" değil "DEVAM" yazısı çıksa!

No comments: