Friday, September 5, 2008

Bir de Mehmet Ali Birand var! -2-

Mehmet Ali Birand`in ileri goruslulugunden bahsetmistik bir onceki yazimizda. Gelin simdi kendisinin AB meselesi hakkindaki engin goruslerine bir miktar daha egilelim:

Ne demisti Referandum`dan 2 gun once: "Siz oy verin, AB ambargolari kaldiracak"
Bakalim oylamadan sonra ne demis:

---
Nereye bakarsaniz bakin, genel bir memnuniyet havasi var. Medya'dan baslayan, bilimsel çevrelerde genisleyen, siyasi çevrelerde zafere dönüstürülen, askeri kesimlerde de keyifle sözü edilen konu, Kibris Rumlarinin düstükleri zor durum.

Türk tarafi ilk defa Kibris'ta iki ayri bölge veya iki ayri devletli bir çözümü AB'ye kabul ettirebilme sansini yakalamistir. Uluslararasi kamuoyu ilk defa “Istemediklerine göre bu adamlari neden bir arada yasamaya zorluyoruz” sorusunu kendi kendine sormaya baslamistir.

Türkiye bu sansi kaçirmamalidir.

Gereken herseyi yapmali ve Rumlarin attiklari bu hatali adimi nakit paraya (!) çevirmelidir.
Bunun da tek yolu vardir.

Tayyip Erdogan'in sürekli tekrarlamaktan memnuniyet duydugu gibi “Rumlarin bir adim önünde gidilmelidir.“

Örnegin:

- Göz boyamak gibi nitelense dahi, 3-4 bin asker çekelim. Kuzey'deki güvenligi hiçbir sekilde etkilemez.

- En az on defa geri verecegimizi açikladigimiz Maras'i iskana açalim. Ister Rum, ister Türk veya Uluslararasi firmalarin yatirim yapmasina izin verelim.

- Rumlarin Kuzey'de yazlik ev almalarina izin verelim.

- Kuzey'deki Rum yatirimlarini tesvik edelim.

- Annan planinda söz verdigimiz gibi, Karpaz'daki dini bölgeleri Rumlara açalim.

Bu listeyi uzatabiliriz.
Osmanli gibi, zafer kazanmislarin gönül zenginligi ve büyüklügü ile davranalim.

Uzun vadeli düsünelim.
Lehimize dönen bu rüzgarlari kaçirmayalim.
Yelkenlerimizi bu meltemle dolduralim...

2004, 26 Nisan
http://hurarsiv.hurriyet.com.tr/goster/haber.aspx?id=221501&yazarid=69

---

Vay be! Guney`in bir adim onunde gitmeliyiz degil mi? Asker cekelim, 3-4bin ceksek ne olur ki? Zaten diplomasi oyle bir sey, "yapalim bir guzellik, ne olacak" diye gidiyor degil mi? Neyse, devam edelim bakalim neler demis M.Ali Bey:


Bizde bir kesim insan, belirli bir hedefe gitmek ve amaca ulasmak için atilan her adimi “Ödün veriyor- Vatani satiyor” diye engeller. Muhalefet tutkusu veya cehaletten kaynaklanan bu yaklasim Kibris basta, her konuda öne çikiyor.

Türkiye'nin kazanmasini isteyen Türk uzmanlar, AB'deki etkin çevreler ve BM'nin deneyimli isimleriyle konustum ve söyle bir liste ile karsi karsiya geldim. Bunlari Türkiye'den kimse talep etmiyor. “Türkiye ve KKTC'nin, üzüm yemek ve nihai hedefe varabilmek amaciyla atabilecegi adimlar” olarak öneriliyor.

1. GÜNEY KIBRIS'I TANIYIN:

KKTC'yi resmen tanimis olan Türkiye'nin, Güney Kibris hükümetini de tanimasi hiçbir dezavantaj getirmez. Tam aksine Kibris'in iki bölgeli, iki ayri varliktan (Türk ve Rum) olustugu tezini perçinler. Ilerde AB içinde belirecek tüm sikintilardan kurtulunmus olur ve Ankara'nin kendine güveninin göstergesi sayilir.

2. KAPI AÇIN VE KIMLIK KARTI SORUN:

Annan planinda kabul ettiginiz gibi, sinir boyunda yeni giris çikis kapilari açin. Güney ile Kuzey arasindaki giris çikislarda pasaport istemek yerine (bu önlem KKTC'yi kabul ettirmek için konmustu. Artik gerek kalmadi, zira Kuzey farkliligini gösterdi) sadece kimlik kartinin yeterli olacagini söyleyin.

3. MARASI HEMEN AÇIN:

Bugüne kadar enaz 5 defa resmen geri verilecegi açiklanan Maras'i, Rumlar dahil Uluslararasi yatirimcilara birakin. Bu sekilde Kuzey'deki turizm yatirimlarini ve direkt turist gelmesini tesvik edin.

4. AB'YE UYUM SAGLA:

Annan planinda oldugu gbi, KKTC iç mevzuatini AB mevzuati ile uyumlu hale getirin. Aranizda hiç fark birakmayin. Bu adimlar KKTC'ye AB yatirimlari açisindan büyük yarar saglayacaktir.

5. BUGÜNKÜ SISTEMI DEGISTIRIN:

Türkiye KKTC'yi küçük bir vilayeti gibi görmekten , her yil 500 milyon dolar ulufe vererek, toplumu devlet maasi almaktan, ekonomisi bulunmayan bir varlik olmaktan kurtarmali. En önemlisi KKTC'yi giderek artan kumar ve uyusturucu dan kaynaklanan bir kara para merkezi konumundan çikarin.

6. AZ DAHI OLSA ASKER ÇEKIN:

Güvenlik kaygilarina yol açmadan, az dahi olsa bando mizika esliginde asker çekin. Kibris gibi küçücük bir ada için 35 bin asker asiridir. 5 bin asker (Dort gun once 3-4 bin idi, simdi 5 bin rica ediyor) çekilse hiçbir sakinca dogmaz, ancak dünya sasirir...

Görüstügüm uzmanlarin üstünde durduklari unsur, bu listenin istenirse uzatilabilecegi ve özellikle Annan planinda bulunanlarin tercih edilerek önemli kazanimlar elde edilebilecegi seklinde:

Bunlar maliyeti sifir olan, kolaylikla atilabilecek ve zaten Annan planinda bulunan adimlardir. Maliyeti yoktur, ancak satisi çok yüksektir. Uluslararasi sahada bedavadan puan kazanma sanati da budur.”

Oyun hakkiyla oynanmalidir. Kisir Milliyetçilik veya Ulusalcilik kaygilariyla degil, hedefe varmak için akilci ve pragmatik adimlar atilmalidir.
2004, 30 Nisan
http://hurarsiv.hurriyet.com.tr/goster/haber.aspx?id=221804&yazarid=69

---

Allah Allaaaah! Yahu hani EVET deyince bu Avrupa KKTC`yi taniyacakti. Ambargolari kaldiracakti. Neden bu uzmanlar(!) bizden bir seyler istiyor? Neden Mehmet Ali Bey bunlari bize anlatiyor da, gidip uzmanlara "ya kardesim, hep bana hep bana diyorsunuz. Bu is boyle olur mu? Adamlar HAYIR dedi, taviz niye bizden bekleniyor" demiyor? Yoksa meslegi mi baska?

No comments: