Tuesday, March 25, 2008

Şikayetname!

Varlık içinde doğmuş, yoksullardan yalıtılmış okullarda okumuş, gelecek için kaygı duymamışların sapmaları muhtemel iki yol vardır: Ya varlıklarını tüketmek için yaşayacaklar ya da varlıklarını tüketirken yaşayacaklar. Yani varlıklarını araç ya da amaç olarak kullanacaklar. Sadece tüketmeyi seçen, varlıklarının esiri olanlar kültürsüz züppelere dönüşürlerken, varlıklarına hükmedebilenler kültürlü züppeler olacaklardır. Ressam kılıklı ressam, şair kılıklı şair, sanatsever işadamı, galeri sahibi mirasyedi… Yokluk içinde doğanların da iki yol uzanır önlerinde: Ya yokluğun verdiği cesarete boyun eğecekler ya da ona hükmedeceklerdir. Boyun eğenler sokak serserilerine dönüşürlerken, yokluğa hükmedebilenler etiketleri altında ezilecek ‘büyük adamlar’ olacaklardır. Doktor kılıklı doktor, mühendis kılıklı mühendis, hayırsever işadamı… Birine varlık diğerine de yokluk bahşedilmiş. Varlığın verdiği güvenle yola çıkanlar alt kültürü, yokluğun verdiği cesaretle yola çıkanlar da üst kültürü anlayamazlar. Üst kültür sanat, alt kültürse hayat sayılır. Üsttekiler sanatı, alttakiler de hayatı tekeline alır ve bu benimseyişle övünürler. Oysa herkes için bir üçüncü yol vardır. Varlık içinde doğup sokağı merak edenler, yokluk içinde büyüyüp sanata merak salanlar; kendilerine giydirilen kimliği yabancılayanlar. İki din, iki dil, iki ırk, iki kültür, iki aşk arasında parçalananlar. Ait olmadıkları kültüre yamanmaya çalışan zavallılar, işte gerçek sanatkarlar, gerçek korkusuzlar, gerçek serseriler. Geri kalan herkes figüran.

Salik Celal

No comments: