Wednesday, August 27, 2008

Ahlaki Kapitalizm ve Mustafa Akyol

Mustafa Akyol kisa bir yazisinda "sosyalizm islama uyar mi?" diyerek islam toplumlarinin gelecegini sosyalizmde degil ahlaki kapitalizm`de aramasi gerektigini belirtmis. Bunu soylerken de dogrudan bir "ahlak" ve "ahlaki kapitalizm" tanimlamasi vermemis, onun yerine soyle yazmistir:

"Oysa gerçekte, merhum Prof. Sabri Ülgener’in eserlerinde detaylıca analiz ettiği gibi; özel mülkiyeti ve miras hakkını güvence altına alan, ticareti ısrarla teşvik eden, fiyatlara narh koymayıp “serbest pazar”ın önünü açan İslamiyet, ahlaki normlara sahip bir kapitalizmle son derece uyumludur."

Ahlak ile Kapitalizm Iliskisi
Oncelikle ahlak kelimesini kullanirken iktisatin bu ise nasil baktigini bilmek gerekir. Iktisat icin ahlak diye bir degisken yoktur. Daha dogrusu, herkes icin farkli anlamlari olan ahlak, iktisat icin tek bir anlama sahiptir.
Ornegin hayat kadinligi bir istir ve cok da normaldir. Kapitalizmin bununla bir sorunu yoktur!
Porno sektoru, keza aynidir.
Kucuk sanayicinin korunmasi kapitalizmin isi degildir cunku "piyasa" bu isi halledecektir. Birakalim yapsinlardir, birakalim gecsinlerdir.
Boyle bir durumda hangi ahlaktan soz edilebilir?

Hele ki vahsi kapitalizm denilen ve "ahlaksiz kapitalizm" denilmekten israrla cekinilen bir donemde Hindistan`da Ingilizlerin yaptiklari; dokumacilarin parmaklarini kesip gozlerini cikartmalari olayi kapitalizm icin sorun degilken biz nasil ahlaklisindan bahsedebiliriz bunun?

Tabi hemen aklimiza su soru gelmektedir:
Eger kapitalizmin ahlaklisi ise islam toplumlarinin uzerine dusunmesi gereken, demek oluyor ki bir de bunun "ahlaksizi" vardir. Ya da, kendisi soylemedi ama, simdiki kapitalist anlayis ahlaksizdir.
Peki ahlakli kapitalizm ornegi var midir? Teorisi var midir? Varsa ne der? Kime gore, ne kadar ahlaki deger icerir. Neye izin verir, neye vermez?

Bunlarin cevabi olmadan, ici doldurulmadan kalkip boyle bir yazi yazmasi ne yazik ki "bilgisizlerin agzina bir parmak bal calmaktan" oteye gitmemistir. Diger konulardaki yazilarini kendisine yakin gorenlerin, belki de hic bilmedikleri derin iktisadi bir meselede verdigi bu kisa fikrini ciddiye alip inanmalari ne yazik ki hos olmayan sonuclar doguracaktir.

Daha kotusunu dusunmek istemedigim icin; izninizle...

No comments: