Friday, August 1, 2008

Genel Egitim Uzerine Sohbet -3-



Herackles-Yorum 3:


>>>\"Öncelikle tanımlama sorunlarından başlayayim, hayatımızın hemen her yerinde bu sorun yok mu? Daha doğrusu bu bir sorun mu? İnsanlar doğaları itibariyle zaten ortak tanımlar yapamamaktalar. Örneğin \"aydın\"ı herkes kendince tanımlamakta. Ya da herhangi bir kişiyi, herkes kendince sıfatlamdırmada. Bu bir sorun değil bence, hayatın olagelmiş birşeyi..\"

Hemen bir ornekle acikayalim. Sizin icin dis fircasi olan sey benim icin \"bulasik fircasi\" kelimesine karsilik geliyorsa bu bir sorundur. Ornegi bilincli olarak bu kadar abarttim ki ne demek istedigim biraz daha iyi aciklansin. Eger siz fasist ya da irkci kelimelerini kullaniyorsaniz sizin icin irkci olan birkac ismi, fasista olan bir kac ismi ve ek olarak baskalarinin irkci ve fasist gordugu birkac ismi de sizin neden oyle gormediginizi aciklamaniz gerekir. Yoksa bir curcunadir gider ki kimse kimseyi anlayamaz. Aydin ornegine gelirsek, o bir hayli zor bir tanimdir. Ama her seye ragmen kendinizi ifade edebilmeniz acisindan bir aydin taniminizin olmasi gerekir diye dusunuyorum.

>>>Bilirkişi olmak ya da bir disiplin kabul edilmek noktasında insanların sıfatlarının bir önemi olduğunu sanmıyorum. Bu notkada bu görüşümden hareketle bir iktisat profesörünün, Prof. Yalçın Küçük\'ün şu sözünü paylaşmak istiyorum: \"Bugün öğrencilerinden daha cahil profesörler var.\" Doğru mu, yaşadığım kadarıyla zaman zaman doğru olduğunu görüyorum.

Cahil demesinin sebebi nedir? hangi alanda cahil? Acaba bir kalkinma iktisadi profesoru, ogrencisinden \"turk edebiyati\" konusunda daha az bilgili oldugu icin mi bu yakistirmaya maruz kalmis yoksa iktisadi bilgi eksikliginden mi? Ornegin Yalcin Kucuk de saniyorum bir kulak-burun-bogazcinin gozunde o konularda \"cahil\" dir.

>>>Anlaşamadığımız noktalardan birisi de bu, ben düşüncelere, sadece kendilerini ele alarak bakıyorum, siz de o düşünceleri kimin dillendirdiğini ve bu dilin sahibinin sıfatını ele alıyorsunuz.

Kimin dillendirdigine, ben degil siz de bakiyorsunuz ki kendinizi tasdik eden Prof.Gungor`den bahsederken \"Düşüncemin, bundan yıllar öncesinde bir bilim adamımız tarafından, hem de entelektüel bir bilim adamımız tarafından savunulduğunu görmek bana büyük bir özgüven verdi\" diyorsunuz. Yani dusunceleri kimin dillendirdigi onemlidir. Oysa bu sefer de sizin yanlis anladiginiz konu, dusuncenin sahibi olan kisinin \"sifati\" konusu. Verdigini ornek bir romandan oldugu ve bu konuda dogrudan bilgi sahibi olup olmadigi kuskulu birisinden aktarildigi icin karsi ciktim. Eger bunu kabul etseydim, o zaman herkesten alintilanan her paragrafi da ciddiye almam gerekirdi. Oysa hic bilenle bilmeyen bir olur mu?

\">Kalkınmak için \"genel eğitim\" şart değildir tezinin hala arkasndayım. Eğer eğitimse kalkınmanın ana dinamosu, bu oranları açıklamanız gerekir:
>>>>Hindistanda tüm halk için okur/yazar oranı: Toplam nüfusta: %52
>>>>Pakistan\'da tüm halk için okur/yazar oranı: Toplam nüfusa: %42.7
>>>>Türkiye\'de tüm halk için okur/yazar oranı: Toplan nüfusa: %86.5
>Türkiye dışındaki bu iki ülke de sizin eğitimle kalkındığını iddia ettiğiniz ülkeler. Hal böyleyken bizim daha bir kalkınmış olmamız gerekmez miydi?\"

Simdi, ne yazik ki, yine basta soyledigim ve defaatle belirttigim yere, \"bilgi eksikliginize\" geldik. Anladigim kadariyla kalkinmanin ne oldugunu tam olarak bilmiyorsunuz. Ya da bircoklarinin yaptigi gibi buyume ile kalkinmayi birbirine karistiriyorsunuz. Bu verdiginiz rakamlar tam da benim soyledigim tezi destekliyor. Insani Kalkinma Index`inden tutun da CIA raporuna kadar bakacaginiz bircok yerde Turkiye`nin bu ulkelerden daha kalkinmis bir ulke oldugu ortaya cikiyor.

Yazinizin bundan sonrasi ise sizi yanlis anladigim tezinizden hareketle soylediklerimin yanlislanmasi uzerine kurulu oldugu icin cevabi bir degeri olmadigini dusunuyorum. Oysa buraya kadar olan kisimda, umut ediyorum, sizi yanlis anlamadan bazi yonlerinizin eksik oldugu konusuna isik tutabilmis ve bir miktar da olsa sizi aydinlatabilmisimdir.

Son olarak, uc yildir takma isimli yazi yazan ve size de ayni sekilde yorum birakan birisine gercek isini ve sifatini sormanizi bir hayli ironik buldugumu soylemek isterim. Ne yazik ki bu cevabiniza olumlu cevap veremeyecegim. Bunun bircok sebebinin olmasinin yaninda bence en onemli sebebi bu zamana kadar bu konuda bilgi vermedigim bircok insana haksizlik olacagidir. Her seye ragmen bunun tartismamizin ve sizin bazi eksiklerinizi gormenizin onunde bir engel olusturmayacagina inanarak bu yorumu yazdim.

Sevgi ve saygi ile...


Okan Yuksel-Cevap 3:


@ herackes; "Hemen bir ornekle acikayalim. Sizin icin dis fircasi olan sey benim icin \"bulasik fircasi\" kelimesine karsilik geliyorsa bu bir sorundur." demişsiniz ki bu bence de bir sorundur. Somut şeylerin ne oldukları noktasında pek de bir sorun yaşanmıyor zaten. Sorunu soyut kavramlar noktasında yaşıyoruz.

"Eger siz fasist ya da irkci kelimelerini kullaniyorsaniz sizin icin irkci olan birkac ismi, fasista olan bir kac ismi ve ek olarak baskalarinin irkci ve fasist gordugu birkac ismi de sizin neden oyle gormediginizi aciklamaniz gerekir." demişsiniz, ki bu notada açıklama getirecek olan kişi siz de olanilirsiniz. Örneğin Erol Güngör hakkında neye dayanarak böyle bir çıkartım yapabiliyorsunuz?

"Cahil demesinin sebebi nedir? hangi alanda cahil? Acaba bir kalkinma iktisadi profesoru, ogrencisinden \"turk edebiyati\" konusunda daha az bilgili oldugu icin mi bu yakistirmaya maruz kalmis yoksa iktisadi bilgi eksikliginden mi?" demişsiniz ama hiç alakası yok. Yalçın Küçük, bunu profesörlerin kendi alanlarında bilgisi için söylemiş. Yoksa her aklı başında adam bir sosyoloğun bir nörolog kadar tıp bilmeyeceğinin bilincinde.

"Yani dusunceleri kimin dillendirdigi onemlidir." demişsiniz ama hayır değildir, önemli olan düşüncenin kendisidir.

">Kalkınmak için \"genel eğitim\" şart değildir tezinin hala arkasndayım. Eğer eğitimse kalkınmanın ana dinamosu, bu oranları açıklamanız gerekir:
>>>>Hindistanda tüm halk için okur/yazar oranı: Toplam nüfusta: %52
>>>>Pakistan\'da tüm halk için okur/yazar oranı: Toplam nüfusa: %42.7
>>>>Türkiye\'de tüm halk için okur/yazar oranı: Toplan nüfusa: %86.5
Türkiye dışındaki bu iki ülke de sizin eğitimle kalkındığını iddia ettiğiniz ülkeler. Hal böyleyken bizim daha bir kalkınmış olmamız gerekmez miydi?\" dedim ve hala bir cevap alamadım. CIA raporlarına bakmıyoruz şimdi, CIA'e her gün yüzbinlerce rapor yağıyor. Ayrıca siz de kalkınmış bir ülke örneği olarak nedense Türkiye'yi değil de Hindistan ve Pakistan'ı verdiniz. Yani siz de inanmamışsınız o CIA raporuna. Ayrıca kalkınma ile büyümeyi ben karıştırmıyorum, biz kalkınmadan bahsediyoruz sabahtan bu yana, büyümeden değil. Sorum için hala bir cevap bekliyroum.

Takma ad kullanmanız noktasında ve benim isminizi değil SADECE SIFATINIZI sormamda hiçbir ironik nokta yok. İronu sizin garip cevabınızda yatıyor. Doktorsanız doktorum ya da mühendisseniz mühendisim demenizi beklerdim. Bunu sordum çünkü bir iktisatçının sosyoloji'nin çerçevesindeki birşeye karışmasına karşı çıktınız. Buna rağmen pek çok alanda ahkam kestiniz. İroni arıyorsanız, lütfen bunlara bakın. Ayrıca sıfat noktasında merak etmeyin, bu bilgilerle kimse sizin kimlik bilgilerinize ulaşamaz. Size sadece mesleğinizi sordum.. Ve hala da sorum geçerli..

No comments: